18 Şubat 2011 Cuma

5 Ocak Kebapçısı-Adana

Adana'daki son gecemizde tavsiyelere uymaktan şaşmıyor ve Adanalı tanıdıklarımızın sözüne uyarak, soluğu 5 Ocak Kebapçısı'nda alıyoruz.
5 Ocak Kebapçısı, Adana'nın kalburüstü bir muhitinde yer almakta. Bahçedeki bütün masalar ya dolu, ya rezerve. Yabancı konuklarıyla gelenlerin sayısı hiç de az değil. Artan beklentilerimizle birlikte, çaresiz bu güzel ve ılık havanın tadını çıkarmayı bahçedekilere bırakarak içeriye giriyoruz. Dekorasyon oldukça sade. Beyaz renk her yere hakim. Garson yanımıza yaklaşarak ne istediğimizi soruyor. Şu ana kadar Adana'da gittiğimiz bütün mekanlarda bunu yaşadık. Siz istemediğiniz sürece kimse size menü verme girişiminde bulunmuyor. Bu sefer ısrarlı davrandık ve menülere ulaşmayı başardık:)...


Kalabalık bir grupla gitmenin avantajını doyasıya yaşayarak neredeyse her çeşitten sipariş verdik. Menüden de görebileceğiniz üzere, burada her şey, hesabı öderken bir sürpriz yaşamamak adına önceden fiyatlandırılmış. Kimsenin de size sormadan bir şey getirmeye niyeti yok. Öyle ki içecek siparişini bile almadılar, biz belirttik. İyi ki de belirtmişiz, ayran çok güzeldi. Gidecek olanlara şiddetle tavsiye ederim. Siparişlerimizi verdikten sonra masamıza sıcak lavaş pideler ve yeşillikler geldi.




Biz menüden mevsim salata ve çoban salata sipariş ettik. Her ikisi de vasattı. Açıkçası, son 2 gündür mis gibi nar ekşisiyle servis edilen taze salatalara o kadar alışmışız ki, bunlar biraz yavan geldi sanırım.



Burayı tavsiye eden tanıdıklarımız mutlaka pastırmalı humusun tadına bakmamızı salık vermişti. İyi ki bu öneriyi dikkate almışız. Humus zaten çok sevdiğim bir mezedir. Bu humus ise kesinlikle şu ana kadar yediğim en iyi humustu. Turşu da çok yakışmıştı.


Ana yemeklerimiz siparişlerimizi verdikten tam 45 dk. sonra geldi. Adana'daki diğer akşam yemeği deneyimlerimin hepsinde ana yemek gelene kadar çoktan tıkanmış oluyordum. Burada ise tam tersi oldu:)...
Benim siparişim, 2 gündür adana kebap yemekten sıkıldığım için ciğer şişti. Görüntüsü gerçekten iştah kabartıcıydı. Tadı da oldukça iyiydi.



Kuşbaşı ve yağlı kara, Ankara'da daha önce hiç rastlamadığım, anladığım kadarıyla Adana'ya özgü çeşitlerdi. Yağlı kara, garsonumuz tarafından "kuşbaşının kendinden yağlı şekli" olarak tanımlandı. Ben her ikisini de lezzetli buldum. Etler de oldukça yumuşaktı. Ancak yine de, her ikisi için de, tadı damağımda kaldı diyemem. Ayrıca kuşbaşı, acı sevmeyenlerin hoşuna gidecek bir seçenek değildi. Maalesef, yine acı sevmeyen arkadaşımız tarafından sipariş edildiği için, yemeğin sonunda çoğu geri gitti.



Patlıcan kebap da türünün iyi örneklerinden bir tanesiydi.


Adana Kebap yiyen arkadaşım, yemeğinden memnun olduğunu; ancak yine de Adana'da bulunduğu süre boyunca daha iyi adanalar yediğini ifade etti.


Ali Nazik yiyen arkadaşım, seçiminden oldukça memnundu. Görüntüsü de gerçekten iştah açar nitelikteydi.


Tavuk şiş de, yiyen arkadaşımız tarafından beğenildi.


Nihayetinde, güzel bir ortamda, güzel müzikler eşliğinde, biraz gecikmeli de olsa(!) güzel yemekler yedik. Fiyatların Adana'daki diğer pek çok yere göre daha yüksek olduğunu düşünürsek, sanırım biraz da tavsiyelerin etkisiyle, açıkçası daha özel lezzetlerle karşılaşmayı umuyordum. Bu nedenle, 5 Ocak Kebapçısı beklentilerimi tam anlamıyla karşıladı diyemem; ancak yine de Adana'daki son akşamımızı oldukça keyifli kıldığı bir gerçek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder